Kökeninin M.Ö 2000 yılına ve Çin’e dayandığı düşünülen arpacık soğanı Akdeniz, Fransız, Amerikan ve Flaman mutfağında başlıca ürün olmuştur. Bunlar tat katmak için salatalarda, kızartmalarda ve soslarda kullanılır ve düşük kalorili, yağsız bir sebzedir.
Ayrıca arpacık soğanları vücudu koruyan ve kanser, kalp hastalığı ve diyabet hastalığı riskini azaltan, sebze ve meyvelerden elde edilebilen bir tür antioksidan olan flavonoid de içerir(Sarımsak, pırasa ve soğan da kansere karşı koyan besinlerdir). Ayrıca bir çorba kaşığı kıyılmış arpacık soğanı potasyum, A vitamini ve folat bakımından oldukça zengindir.
Arpacık soğan, Allium cepa cinsine ait, küçük boyutlu bir soğan türüdür. Ortalama olarak 2-3 cm uzunluğunda ve 2-3 cm çapında olan arpacık soğanlar, normal soğanlardan daha az keskin ve daha tatlı bir tada sahiptir.
Arpacık soğanlar, dünya çapında yaygın olarak yetiştirilmektedir. Türkiye´de de özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetiştirilmektedir.
Arpacık soğanlar, çiğ, pişmiş veya haşlanmış olarak tüketilebilir. Çiğ olarak salatalarda, soslarda ve mezelerde kullanılır. Pişmiş olarak ise et yemeklerinde, sebze yemeklerinde ve güveçlerde kullanılır.
Arpacık soğanlar, C vitamini, potasyum ve lif bakımından zengin bir besindir.
Arpacık soğanı nasıl yetiştirilir?
Arpacık soğan, tohumdan yetiştirilir. Tohumlar, Şubat-Nisan aylarında ekilir. Tohumlar, 120-150 cm genişliğinde ve 20-25 cm boyunda tahtalara serpilerek veya sıraya ekilerek ekilir. Tohum ekiminden sonra, toprağın nemli tutulması gerekir. Arpacık soğanlar, yaklaşık 6-8 hafta sonra hasat edilebilir.
Arpacık soğanının faydaları
Arpacık soğanlar, C vitamini, potasyum ve lif bakımından zengin bir besindir.
C vitamini, bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olur.
Potasyum, kan basıncını düşürmeye yardımcı olur.
Lif, sindirim sistemini düzenlemeye yardımcı olur.
|